Archive for Şubat 2021

Napoli ve Denizlerin Kılıcı

 

"Denizlerin Kılıcı" sloganı ile bilinen ATMACA güdümlü mermisinin harp başlıklı test atışı başarı ile icra edildi. Bizler, yıllardır özlemini çektiğimiz bir boşluğu daha dolduruyor olmanın gururuyla sevinirken, Atmaca’nın geldiği nokta, mavi vatanımızda gözü olanları endişelendirdi.


Denizlerin Kılıcı...


Bu tanımın benzeri, çok uzun yıllardır farklı bir dizgi ile Turgut Reis’in hatırasında yaşar.[1] Dragut olarak bilindiği coğrafyada Turgut Reis, Piero Pierotti’nin 1959 yapımı “La Scimitarra del Saraceno” isimli filminde de “Serazenin Kılıcı” olarak anılır.


Serazenin Kılıcı'nı Napoli'ye dokunduralım.


Ilık bir yaz günü Napoli’nin en güzel sahillerinden  olan Sorrento’da dolaştıktan sonra yorgunluk atmak için kahvenizi içip, muhteşem manzarasıyla Capri Adası’nı seyrediyorsunuz.


Birden sessizliği yırtarcasına Punta Campanella’dan çan sesleri gelmeye başlıyor. Panik içerisinde çalan çanlara, Torre del Greco ve Torre Annunziata’dan gelen cevaplar ve Ischia Adası’ndaki eski kaleden atılan top sesleri karışıyor.


Ufukta görünenler, Güney İtalya’da neredeyse akın yapılmamış yer bırakmayan Koca Barbaros, Denizlerin Kılıcı Turgut Reis veya Korkusuz Uluç Ali’nin kadırgaları.


Kayalar üzerine inşa edilmiş ve nice deniz akınına şahit olmuş Ischia Adası’ndaki yorgun kale, günümüzde Napoli’yi ziyaretinizde hala görülebilir. Turizm cenneti Capri’de bulunan kale ise yıllar önce Barbaros tarafından harabeye döndürüldüğü için o kadar şanslı değil. İnşa eden değil de yıkanın adıyla anılan ender eserlerden olan Capri’deki Barbarossa Kalesi’ni ileride işlemek üzere not edelim.


Ischia Kalesi'nden Ada

Bu bölgeye uzun yıllar farklı güç dağılımı ve farklı reisler önderliğinde yapılan akınlar, bizim için çok olumlu olmasa da literatüre katkıda bulunmuş:



Allarme, allarme, suona la campana,

i Turchi sono sbarcati alla marina,

chi ha le scarpe rotte se le risuoli

e chi ce le ha vecchie se le rifaccia nuove.[2]

 


Levent akınları sadece literatüre değil, bölgenin mimarisine de katkıda bulunmuş. Napoli’den Sorrento’ya uzandığınızda kıyı boyunca göreceğiniz, kimi yıkık dökük, kimi hala yerinde kulelerden biri olan “Punta Campanella”, Güney İtalya’da kurulu olan ve geçmişi çok eskilere uzanan erken uyarı sisteminin küçük ama önemli bir parçası.

Torre Lapillo


Napoli Krallığı’nın sahilleri boyunca, birbirine çan, duman ve ateşle mesaj iletmek üzere dikilmiş 300’ün üzerinde kuleden oluşan sistemin tarihi esasen, Roma dönemine dayanıyor.

Sistem, 1480 Otranto Seferi’nden sonra daha da önem kazanmış. Levent akınlarının hız kazanması ve organize hale gelmesi sonrasında ise feodal beyliklerin enstrümanı olan savunma kuleleri, 1532’den itibaren, merkezi ve sistematik bir yaklaşımla birbirine bağlanmış; askerler, katapultlar, toplarla güçlendirilmiş. [3]


Sistemin kurulmasına gerekçe olarak gösterilen “Serazen ve Korsan Saldırıları” tanımının kesişiminde leventlerimizin olduğu aşikâr.[4] Geçmişi daha eskilere dayansa da kimi kaynaklarda bu örgün savunma sistemi “Türk Kuleleri” olarak da anılmıyor değil.[5]


Sahil boyunca farklı formlarda ve farklı kapasitelerde tesis edilen kulelerden bazıları yıkılarak taşları başka yapıların inşasında kullanılırken, çoğu hala korunmuş, kimi sonradan aslına uygun olarak tekrar inşa edilmiş.

Denizi Gözetleyen Türk Kuleleri


İster masmavi denizin sunduğu güzelliklerden faydalanmak isterse sırtını yasladığı tepelerin yeşilliklerinin derinliklerinde dinlenmek amacıyla olsun, bölgeyi ziyaret edenler gözünü nereye çevirseler hikayesi leventlere dokunan bir kule görürler.


Genelde bizler bu yapıların tarihine ve günümüze taşıdıkları mesaja hâkim olmasak da bölge halkı ve yönetimi başta olmak üzere, “Serazen ve Korsan(!)” saldırılarını unutmamak için çok daha bilinçli davranıyorlar.


Esasında İtalya’da, Cenova’dan Venedik’e hangi sahile giderseniz gidin, dikkatlice baktığınızda leventlerin izini görmeniz mümkün. Keşke bizler de bu izin nasıl bırakıldığı hakkında daha çok bilgi sahibi olabilsek. Bu konuda yerli kaynaklar kısıtlı, yabancı kaynaklar çelişkili ve doğal olarak tek taraflı.


1552 yılının Temmuz’unda, Napoli’nin denize girilebilir yazlık sahilleri ile ünlü beldelerinden baktığınızda tüm heybetiyle göreceğiniz Procida Adası açıklarında, Veziriazam Rüstem Paşa’nın kardeşi Sinan Paşa komutasındaki 103 kadırga ve 4 kaliteden oluşan Türk donanması belirir.[6] Savunma kulelerinin çanları, bir sonraki hedeflerinin ne olduğunu bilemedikleri heybetli donanmamız için çalar.


1800'lü Yıllarda Pozzuoli

Sinan Paşa ile birleşen Turgut Reis, Napoli’ye yolu düşenlerin mutlaka bileceği, Vezüv’ün eteklerindeki Massa Lubrenze’ye çıkar. Napoli’nin manzarasıyla meşhur Pozzuoli’sinden, Hristiyan dünyasına çan sesini kazandıran Nola’ya kadar çıkmadık sahil bırakmaz.

Napoli’de başlayan paniği dindirmek üzere tanıdık bir isim sahne alır: Andrea Doria. 80’li yaşlarındaki yaşlı kurt, Cenova’dan 40 kadırga ile yola çıkar, La Spezia’dan da 3000 Alman askeri takviye alır.


Bölgeyi çok iyi bilen usta denizci Turgut Reis, esasen bu iş için çok da uygun olmayan ve kendisi ile husumeti bulunan Sinan Paşa’ya, donanmayı Ponza Adası civarında pusuya yatırmayı teklif eder. Doria’nın donanması ilk temastan sonra Sardunya’ya doğru kaçarken, Turgut Reis geriye düşen gemileri tek tek ele geçirir. Son olarak Santa Barbara galisi de kanlı bir rampa ile ele geçirilir.[7]


Doria, Türklere hak ettikleri dersi vermek üzere giriştiği harekatta 7 kadırga ve üzerindeki 700 Alman askerini kaybeder. Ponza Savaşı deniz harp tarihimize başka bir altın sayfa olarak yazılır. Yaşlı denizci, “Cerbe’de Hristiyan dünyasının en ağır deniz yenilgisi haberini aldıktan sonra ölmek üzere” Cenova’ya döner, leventlerimiz Gaeta’ya yönelir.


Uzun yıllar ABD 6’ıncı Filo’suna ev sahipliği yapan ve halen filonun komuta gemisi USS Mount Whitney’in konuş limanı olan Gaeta kuşatılır. Gaeta’nın duvarları denizden ve karadan dövülürken, Roma da panik halinde şehrin savunmasını güçlendirmeye koyulur.


Turgut Reis
Turgut Reis’in Doria’dan kaptığı gemiler içerisinde, kardinal Cristoforo Madruzzo’nun yeğeni de vardır. O dönemde soylu esir değerli bir ganimettir, uzlaşma masasında kazanılacak para ve güç demektir. Yaşlılar çok ucuza elden çıkartılırken gürbüz ve sağlıklı erkeklerin forsa olarak işi zaten hazırdır.

Sonuç olarak; yaklaşık 8 yıl öncesine kadar Doria’nın Cenova’sında esir bir forsa iken, verimsiz Fransız seferiyle zaten canı sıkkın olan Barbaros Hayrettin Paşa’nın Cenova kıyılarına dayanması ve “Bre kefereler, Turgut’u salmazsanız taş taş üstüne bırakmam” tiradı ile 3500 dukaya özgürlüğünü kazanan Turgut Reis, yüklü bir miktar para ve düşman elinde olan yeğenini fidye olarak alır ve kuşatmayı kaldırır.[8]


Eylül başı donanma Napoli açıklarından ayrılır.


100’ün üzerinde kadırganın kumandası verilmiş olan Sinan Paşa bu bölgelerde pek bilinmez ama 6 ila 12 arasındaki kadırgayla fırtınalar estiren Turgut Reis’i tanımayan sahil beldesi yoktur. Hatta bizler bile Gaeta’nın imrenilecek güzellikteki deniz, güneş ve kumsallarından faydalanırken, Turgut Reis’in yıllar önce bu sahillere yazdığı tarihi bilmeyiz. Biz bilmeyiz ancak Gaeta’da “Dragut Komitesi” adı altında bir girişim olduğunu ve 1552’deki akının günümüzde hala anıldığını bilmek bizim adımıza  düşündürücüdür.[9]


Tahmin edileceği gibi bu komite Turgut Reis’i dualar ve rahmetlerle anmıyor. Nice kahramanlık, yiğitlik, zafer ve bir o kadar şehadet, gazi, beraberinde “alınacak ders” yenilgi barındıran deniz kültürümüze, en az çitin diğer tarafı kadar sahip çıkmamız gerekiyor ki büyük denizcilerimizi rahmetle anan birileri hep olsun.




[1] Turgut Reis her ne kadar “İslamın Kılıcı” diye anılsa da usta denizciliğiyle Barbaros’un “Benden yeğdir” diye tanımladığı Turgut Reis’i “denizlerin kılıcı” olarak anmak yanlış olmaz.

[2] A.Casetti, V.Imbriani, Canti Popolari delle Provincie Meridionali (“Alarm, alarm” diye çalıyor çanlar, Türkler limana çıktı, ayakkabısı delik olanlar pençe vursun, eski olanlar yenilesin)

[3]  T.Pignatale, I.Tramentozzi, A.Frascari, Torre di St. Pietro in Bevagna: il ritorno alla funzione originaria della fortificazione ecclesiastica, 283

[4] A. Checchi,  Torri costiere: La difesa costiera nel Salento dal XVI secolo

[5]  K.M.Setton, The Papacy and the Levant, 1204-1571, 162. Cilt 4, s.586

[6] G.Atmaca, D.Tanrıverdi, 30 Büyük Deniz Savaşı, S.134

[7] A.g.e, S.135

[8] K.M.Setton, The Papacy and the Levant, 1204-1571, 162. Cilt 4, s.583

[9] Küçük bir grup olmakla birlikte, Turgut Reis ve 1552 yılındaki harekat, düzenli olmayan aralıklarla ve farklı etkinliklerle anılmaktadır. http://comitatodragut.it/.

Öne Çıkan

Napoli ve Denizlerin Kılıcı

  "Denizlerin Kılıcı" sloganı ile bilinen ATMACA güdümlü mermisinin harp başlıklı test atışı başarı ile icra edildi. Bizler, yıll...

Popüler

Blogger tarafından desteklenmektedir.

- Copyright © Bahriye Sohbetleri -Metrominimalist- Powered by Blogger - Designed by Johanes Djogan -